Kumar ve ölüm yahut ABDde hukuk ve adalet DÜŞÜNENLERİN DÜŞÜNCESİ

İşbu kişisel verileriniz fiziksel olarak sözlü veya yazılı şekilde toplanabileceği gibi, elektronik ortamda da toplanabilir. Bu verileriniz elektronik ya da internet tabanlı araçlar ve sair vasıtalar kullanılarak otomatik yöntemlerle elde edilebildiği gibi, tarafımıza sunduğunuz formlar, sözleşmeler, bildirimler, adli veya idari merci kararları gibi yöntemlerle de elde edilebilmektedir. İşyeri açma ve çalışma ruhsatı; ruhsat alarak işyeri açmak ve çalışmak için engeli bulunmayan işyerine verilen izbahsegel giriş. Şartları taşıdığı halde işyeri ruhsatı talebinin reddedilmesi halinde, iptal davası açılması mümkündür. Bahse konu idari işlemin iptali davasından görevli ve yetkili mahkeme, ret kararını veren idarenin bağlı bulunduğu yerdeki İdare Mahkemeleridir. Konuya ilişkin detaylı bilgi almak için “İşyeri Ruhsat Talebinin Reddi Kararına İtiraz ve İptal Davası” başlıklı yazımızı inceleyebilirsiniz. Derslerde ulusal ve uluslararası yargı kararları çerçevesinde bu hukuk dalının bugün itibarı ile geldiği yer ve geleceğe yönelik olarak taşıdığı potansiyel tartışılacaktır.

Statü, nitelik ve yetkileri farklı olduğundan ayrı ayrı incelemek uygun olacaktır. Amir, emir verme kudretinin kapsamından olan bazı yetkilerle (verdiği emri takip, nezaret, emrin sonucunu takdir, kontrol ve denetleme, sicil ve ceza verme vb.) donatılmıştır[275]. Ancak bu yetkilerin kullanılmasıyla hiyerarşik düzenin sağlıklı biçimde devamı sağlanır[276]. – Oda hapsi cezasını belirli hapis odalarında topluca geçirirler. “5816 sayılı Atatürk Aleyhine İşlenen Suçlar Hakkındaki Kanuna aykırı fiilleri işlemek” (657 SK m.125/E-k). “Zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas” gibi suçlar “yüz kızartıcı suçlar”dır. Bu bentte belirtilen “yüz kızartıcı hareket” kav­ramı, “yüz kızartıcı suçlar” kavramından daha geniş kapsamlıdır.

Mahkemenin Başkanı, Başsavcı ve daire başkanları  hakim  sınıfından  olanlar  arasından  rütbe  ve  kıdem  sırasına  göre  atanırlar. Çatışmanın varlığı tespit edildikten sonra karşımıza yeni bir sorun çıkmaktadır. O da çatışmanın Anayasa – Sözleşme çatışması mı yoksa yasa – Sözleşme çatışması mı olduğudur. Uyarı, izinsizlik ve aylık kesilmesi cezalarının infaz şekilleri dikkate alındığında, bunların AİHS’nin 3. Maddesini ihlal edici bir yönü bulunmadığı hemen anlaşılmaktadır. Diğer cezalar ve yürürlükten kalkmış olmakla birlikte Katıksız hapis cezası yönünden ise konuyu irdelemek gerekir. Tek fiil sadece tek suç normunu ihlal edebileceği gibi, birden çok suç normunu aynı anda ihlal edebilir. Seferberlik ve savaş halinde verilecek cezalar üçte birden az olmamak üzere bir katına kadar arttırılır. Ancak, tertip olunan ceza Kanunda gösterilen cezanın azami haddini geçemez. “Yurt dışında Devletin itibarını düşürecek veya görev haysiyetini zedeleyecek tutum ve davranışlarda bulunmak” (657 SK m.125/E-j). “İdeolojik veya siyasi amaçlarla kurumların huzur, sükûn ve çalışma düzenini bozmak, boykot, işgal, engelleme, işi yavaşlatma ve grev gibi fiillere katılmak veya bu amaçlarla toplu olarak göreve gelmemek, bunları tahrik ve teşvik etmek veya yardımda bulunmak” (657 SK m.125/E-a)[216]. “Diplomatik statüsünden yararlanmak suretiyle yurt dışında, haklı bir sebep göstermeksizin ödeme kabiliyetinin üstünde borçlanmak ve borçlarını ödemedeki tutum ve davranışlarıyla Devlet itibarını zedelemek veya zorunlu bir nedene dayanmaksızın borcunu ödemeden yurda dönmek” (657 SK m.125/D-m).

Disiplin cezalarına karşı da, kanun yoluna benzer idari başvuru yolları öngörülmüştür. Eğer disiplin cezası veren idari makamın kararına karşı bir idari başvuru yapılacaksa, başvurulan makam, mutlaka işlemi yapan makamın dışında olmalıdır. Maddesindeki “üst makam yoksa işlemi yapan makama başvurulabilir” hükmü, disiplin cezalarına karşı idari başvuruda geçerli değildir. Örneğin 657 SK’da düzenlenen disiplin cezalarına karşı idari başvuru, disiplin cezası veren amirin üstünde başka bir üst makam yoksa disiplin cezası veren makama değil, disiplin kuruluna yapılabilmektedir. Disiplin amirlerinin yetkilerinin neler olduğu TSKDY’nin 10 ve JDY’nin 7. Yukarıda ifade ettiğimiz üzere kanunlarda özel bir düzenleme bulunmadığı müddetçe idari para cezaları hakkında Kabahatler Kanunu’nda yer alan düzenlemeler uygulanacaktır. Bu açıdan idari para cezalarına karşı genel itiraz süresi de Kabahatler Kanunu’nda düzenlenmiştir. İlgili kanuni düzenlemelere göre idarî yaptırım kararına karşı, kararın tebliği veya tefhimi tarihinden itibaren en geç on beş gün içinde, Sulh Ceza Hakimliği’ne başvurulabilir. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idarî para cezası kararı kesinleşecektir. Üyelerinin ve meslek mensuplarının geleceklerini güven altına almak, kısa vadeli kredi ve benzeri ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla vakıf, sandık, kooperatif kurmak veya mevcutlarına katılmak. Oda hapsi disiplin cezası, niteliği itibariyle bir idari işlemdir.

  • Bu cezalara karşı idari başvuru yolu da düzenlenmemiş olup bu durumun sakıncalarına ikinci bölümde ayrıntılı olarak  değinilecektir.
  • Bu nedenle; ceza yargılamasının her ne pahasına olursa olsun adalet sağlansın düşüncesi ile gerçekleşmemesi gerektiği, maddi hakikate ulaşırken, ancak hukuka uygun yol ve yöntemlerle elde edilmiş delillerle bunun ortaya koyulmasının zorunlu olduğu bir gerçektir.
  • Fıkrasında, disiplin kurulu ve yüksek disiplin kurulunun ayrı bir ceza tayinine yetkisinin olmadığı, cezayı kabul veya reddedecekleri, ret halinde atamaya yetkili amirlerin 15 gün içinde başka bir disiplin cezası vermekte serbest olduğu hükme bağlanmıştır.

Bu yazımızda; FETÖ/PDY silahlı terör örgütüne üyelik (TCK m.220/2 ve TCK m.314/2) ve bu Örgüte yardım (TCK m.220/7 ve TCK m.314/3) bakımından, TCK m.30/1’de düzenlenen kastı kaldıran/esaslı hataya ilişkin Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun, Yargıtay 3. Ceza Dairesi’nin kararları incelenecek ve bu suçlardan yürütülen yargılamaların, İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi (İHAS) m.7 ve Anayasa m.38’de güvence altına alınan “kanunsuz ceza olmaz” (suçta ve cezada kanunilik/suçların ve cezaların kanuniliği) ilkesine temas eden yönü İnsan Hakları Avrupa Mahkemesi (İHAM) ve Anayasa Mahkemesi (AYM) kararları ışığında değerlendirilecektir. Maddelerinde güvence altına alınan “suçta ve cezada kanunilik” ilkesi, kişi hak ve özgürlüklerinin güvence altına alınabilmesi için hangi fiillerin suç teşkil ettiğinin kanunda açık bir şekilde düzenlenmesini gerektirmektedir. İnsan Hakları Avrupa Sözleşmesi m.7 ile de “suçta ve cezada kanunilik” ilkesi güvence altına alınmaktadır. Bu yazımızda; sanık müdafiinin duruşmada yer almadığı durumda, sanık hakkında mahkumiyet kararı ile birlikte tutuklama kararı verilmesinin hukuka uygun olup olmayacağı değerlendirilecektir. Bu yazıda; uyuşturucu madde ticareti suçuna ilişkin yürütülen soruşturmalarda, kolluk tarafından, 2559 sayılı Polis ve Salahiyet Kanunu (PVSK) ek m.6/3 tarafından tanınan yetki ileri sürülerek, ilk yakalanan kişinin telefonuna gelen mesajların okunması veya kişinin telefonuna gelen çağrının yanıtlanmasının sonuçları incelenecektir.

Dolayısıyla, genelde milletlerarası sözleşme kurallarının, özelde davacı vekilinin değindiği Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin anayasal değerde olduğunun kabulü ile yada Anayasa’nın 90/son maddesinin yorumu yoluyla Anayasa’nın Sözleşme kuralı ile çelişen bir hükmünün ihmal edilmesine ve sözleşme kuralının uygulanmasına hukuken olanak yoktur. Burada irdelenmesi gereken bir sorun, disiplin amirlerince verilen tüm disiplin cezalarının yargı denetimi dışında olup olmadığıdır. Yukarıda açıklandığı üzere Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin de oyçokluğuyla benimsediği görüş olan oda hapsi disiplin cezası ile ilgili normlar çatışmasının Anayasa – Sözleşme çatışması olduğu kabul edildiğinde, 5170 sayılı Kanunla Anayasanın 90. Maddesinde yapılan değişiklikten sonra dahi disiplin amirlerince idari kararla oda hapsi disiplin cezası verilmesinde hukuka aykırılık bulunmamaktadır. 477 Sayılı Disiplin Mahkemeleri Kuruluşu , Yargılama Usulü ve Disiplin Suç ve Cezaları Hakkında Kanun ile , As.C.K.’da yer alan “Disiplin tecavüzleri” ve “Disiplin Kabahatleri “ dışında , ayrı bir “Disiplin suçları “ kategorisi yaratılmıştır . Maddede tarif edilmiş[550] ve kanunun oda ve göz hapsi cezası ile cezalandırdığı eylemler disiplin suçu olarak kabul edilmiştir. Kanunun disiplin suçu olarak cezalandırdığı eylemler 47-61/A  maddeleri arasında yer almaktadır. Mahkeme hükmü veya disiplin âmirinin buyruğu ile verilebilir. Maddesinin B, C ve D fıkralarında yazılı kimseler hakkında uygulanır. Yukarı haddi yirmi bir gündür Bu ceza hapis odasında tek başına geçirilir. Bu yoksunluklar hapsin 4., 8., 12.günleri ve bundan sonra mahkûmiyet suresince her üç günde bir kaldırılır.

Deja una respuesta

Tu dirección de correo electrónico no será publicada. Los campos obligatorios están marcados con *